Debreli Asan

 

Oroz tepe, Irsız tepe, Valta düzü, Mal tepe, Kaval kediği , Çal tepe !

Yüzlerce, kimi yüksek, kimi alçak, kimi sivri, kimi yayık Rodop tepeleri !

Tümü, isimlerini hak etmiş tepeler.

Onlar, tarihimizi anlatan, anılarımızda acı ve tatlı izler bırakan, yol çatıları olan tepelerdir.

Hiçbirinin öylesine adı verilmemiş.

Her ad, kendine mahsus sırlar, olaylar, efsaneler, pesnalar ile sarılmıştır.

Kimi olaylar isimlerinden bellidir.

Örneğin Mal tepe! Neden “mal” !

Ta kadim dönemlerinde ticari pazarlar belli bir geçit yol üstünde gerçekleşirmiş.

Hele o geçit yer, dört bir taraftan gelenleri, kervanları takip edebili yorsa, uygun bir tepe alanı ise, ismini de, hakkını da kazanmış gitmiştir.

Irsız (hırsız) tepe ise, haramilerin ta payı taht yerler.

Tepeler, kimlerin mekanı olamamış, acı tatlı anılar bırakmamıştır !Biz, şu meşhur pesna peşine düştüğümüzde

 

 

 

 

 

 

 

“Debre’li Asan” – ve onun kahramanları. Efsaneler, hikayelerle donatılı bu pesna.

Kahramanları, olağan üstü yöresiyle…Kimi anlatılarda sırlar, masalımsı

 düzenlemeler, kimilerinde ise gerçeklerin kıvılcımları dile getirilir.

Gezdiğimiz, dolaştığımız Orta ve Batı Rodop dağları, köyleri: Kara bulak, Yeni mahalle, Pletene, Dıbnitsa, Selçe, Fotan, Menekşe, Uzun dere, Naipli, Yassı koru vb köylerinde, şu Debreli Asan’ın hikayesini de sorduk durduk…

Kimin nesiymiş şu Asan dedikleri !

Hangi yıllarda gezmiş tozmuş,

 kimin canına “tak” demiş, neden halk ona pesnalar adamış.

“Debreli Asan”, “Karaca’dan indim”, “Asan Asan”.

Yaşlıların anılarını toparlamak istiyoruz.

Olayların, bir bakarsın, 1878 – 1910 arasında gerçekleşmiş olması ihtimali büyüktür.

Rus-Osmanlı savaşı, kocaman dağı ikiye bölmüş, halkı, o meşhur Ak deniz kıyılarından, ticari pazarlarından mahrum etmiştir.

Aradan bir sınır geçer, ama koruması da, sadece eski yollar üstü geçit yerleri muhafaza altına alınmıştır.

Bu arada en zavallı, en aciz halktır.

Onun yolunu, eşkıya, hırsızlar keser, serbest dolaşma imkanı vermezler.

Bir taraftan, halktan hudutların böyle gelişi güzel düzenlenmesine karşı çıkanlar oldu diyelim.

İşte onların hali yamandır.

Devlet böylelerine göz açtırmaz.

Karşı koyan, köydeşlerine sahip çıkanlar, kendi vicdanından, yoksa kaderden dolayı, “Balkanı tutarlar” ifadesi ile sık sık karşılaşırız.

Debre’li ve ya Debren’li Asan, anılara göre, kendi Batı Rodoplar etek lerinde bulunan Debrane (Debren) köyünde doğmuş ve Çilingir sülalesine mensuptur.

Ve bu tür meslek sahipleri köyden köye gezerek hem yaşamların idame ederler, hem ahaliye hizmette bulunurlar.

Pomak kökenli olduğu bilinir.

Bu şahsın ortaya çıkmasına sebep Orta Rodoplar’da dolaşan şu efsanedir:

Asan’nın sülalesinden çilingir ustalarına, pazardan döner iken, defa larca yollarda eşkıyalar saldırırlar, onları soyup soğana çevirirler.

Kimi paralarını, kimi mallarını alırlar.

Hiç bir çilingirin malına göz diken olmaz mı !

Baştan tek başına dolaşan Asan, zamanla samimi dostlar da edinir.

Kara kedi ve Asancık bu tip kimselerdir..

Dağlarda dolaşırlar, soygunculuk yapar, zenginden alır, fakir fukaraya verir…

Hatıralarda yaşayan iki olay çok ilginçtir ve inandırıcılığa sahiptir.

Asan’ın iki samimi arkadaşı: Kara kedi ve Asancık. Debren’li Asan’ın boyu kısa, ama aklı “bıçak gibi keser”, kimseden korkmaz, “Arslan yürekli” ifadeleri ile anılır.

İki Asan’ı ayırmak için, uzun boyluya Asancık lakabı takmışlar.

Onlar Trakya ovasından gelen Batı ve Orta Rodoplar’da Kavala, Drama baş yollarının takipçisiymiş.

Yolcuları, hırsızdan, yankesicilerden korurmuşlar.

Debren’li Asan’ın kurşunları özel yapılmış.

Kendi, dedelerinden kalma çilingir ustalığı ile dökülmüş ve böyleleri kimsede yokmuş.

Ayrıca olağanüstü bir ses çıkarırlarmış.

Namlıdan çıkan kurşun değişik çınlar ve arkadaşları hemen onun nerede olduğunu hiç hatasız tespit ederlermiş.

Pesnalardeki ifade de “Drama mahpuzunda Debreli Asan Kara kedi seslensin” böyle bir anlam çağrıştırmaktadır.

Asan, bir defasında hatalı olarak İsmet çobanı vurur, öldürür.

Askerler de, bazı onları ele verenlerden yararlanır, peşlerine düşer.

Kara kedi tutuklanır.

Onu suçlarlar.

Drama mahpusuna atarlar.

Asancığı ise, Çal tepede bulunan kışladaki asker sıkıştırır, kurşundan geçirir, bıçaklarla da delik deşik yaparlar, yol altına atarlar.

O, sürüklene sürüklene Hacının çiftliğine ulaşmaya çalışır ve Kara çam denilen yerde düşer, can teslim eder.

Asan’ın hali ne olur !

Kimine göre onu da “pataklarlar”, kimine göre de “kaybolur gider”.

Halk, onları ebediyete kavuşturmak için birkaç pesna düzenler.

Kaval kediğinde Debreli Asan pusu kuruldu
pusunun içinde Debreli Asan, Kara kedi vuruldu.

At martinini Debreli Asan dağlar inlesin
dağlar inemeden Debreli Asan yârin dinlesin.

Mezar taşlarını Debreli Asan koyun mu sandın
O garip çobanı öldürmek Asan oyun mu sandın.

Drama köprüsünü Debreli Asan gece mi geçtin
kurşun paresini Debreli Asan şinikla ölçtün.

Drama’nın köprüsü Debreli Asan seksen direkli

Siz üç kardeş siniz Debreli Asan sensin, arslan yürekli.

Rodop ve Batı Trakya halkının geçim koşulları dikkate alınmaksızın düzenlenen hudut çizgileri, insanlarımızın bir çok hususlarda elini kolunu bağlar.

Haksızlıklara karşı bu yörede Osmanlı döneminde de cesur, halktan insanlar çıkmıştır.

Tokatçıklı Süleyman, Mehmet Sinap, Salih Ağa vb. tarihe mal olmuş lardır.

Asancık, Debrenli Asan, Kara kedi ve Kara Bilal vb. Pesnaların, efsane lerin kahramanlarıdır.

Böylece onlar halkın belleğinde, folklorunda ölümsüzlüğe kavuşmuş lardır.

*Aktaran . Pomak Tarih Araştırmaları Facebook sayfası.
Yararlanılan kaynak . Alev dergisi – Emel Balıkçı Şakir.

About Post Author

Facebooktwitterredditpinterestlinkedinmail