Evliya Çelebi’nin Ahriyan terimi konusunda yaptığı tespit, yorum ve açıklamalar kanaatimize göre onun şahsi kanaat, duyumlardan çok Osmanlı coğrafyasındaki uzun seyahat, gezi ve gözlemlerinin muhassalasıdır.
Evliya Çelebi, aşağıda görüleceği üzere Balkanlarda Slavlar tarafından İslam’a geçen yerli unsurları tanımlamak için kullanılan Potur teriminde olduğu gibi Ahriyan terimini de büyük bir vukufla doğru bir şekilde tespit etmiştir.
Evliya Çelebi’nin Ahriyanlarla ilgili gözlem ve tespitleri bir bütün olarak değerlendirildiğinde terimi, herhangi bir aşağılama veya küçümseme ifadesi olarak görmediğini söylemek mümkündür.
Ahriyanları Rum’dan dönme veya Müslüman şekilli kişiler olarak tanımlaması, İslam’a tamamıyla adapte olamadıkları ve şeklen Müslüman oldukları hissi uyandırsa da Evliya Çelebi’nin ifade ve üslubunda herhangi bir olumsuzluk sezilmemektedir.
Bu sebeple Evliya Çelebi’nin terimi genel itibarla tarihsel bağlamına uygun olarak ve yalın bir şekilde sonradan Müslüman olmuş grup veya topluluklar için kullandığını söylemek mümkündür.
Diğer taraftan, Osmanlı döneminde yerli unsurlar arasında meydana gelen İslamlaşma hadiselerinin boyutu göz önüne alındığında Osmanlı coğrafyasını kırk yıldan fazla bir süre gezmiş bir seyyah olarak Evliya Çelebi’nin yalnızca on yerde Ahriyanları zikretmesi şaşırtıcı derecede azdır.
Muhtemelen ahalisinin tamamının veya büyük bölümünün yerli unsurlardan oluştuğu, Türkçe’nin pek konuşulmadığı, nüfusu az ve zayıf bir İslam yaşantısının olduğu yerlerdeki örneklere odaklanmıştır.
Ahriyanlardan söz ettiği yerlerde en fazla bir cami veya mescit olduğunu aktarması bunu desteklemektedir.
Öte yandan, Evliya Çelebi’nin mühtediler söz konusu olduğunda onları tanımlamak için mahalli olarak kullanılan terminolojiyi benimsediğini söylemek mümkündür.
Mesela, Slavların meskûn olduğu bölgelerde aşağıda belirtildiği gibi yerli Müslümanları Potur, dillerini ise Poturca lisanı şeklinde adlandırması bu kanaatimizi güçlendirmektedir.
Ayrıca, Evliya Çelebi’nin Bursa’da Rumlar, Kırım’da Trabzon’dan gitme Lazlar, Ferecik ve Mekri’de Hristiyan Çıtaklar, Tırnovi, Longanikos ve Lindos’ta ise Rumlar için Ahriyan tanımlamasını yapması ve Gümülcine’de geçtiği köyün Müslüman Bulgar (Pomak) veya Rum köyü olması terimin herhangi bir etnik gruba özgü olmadığını gösterir ?
Evliya Çelebi’nin Ferecik ve Mekri’de Hristiyan Çıtaklar için Ahriyan terimini kullanması da terimin tarihi bağlamına uygundur. (Sayfa . 328 / 329)
*
Tıklayın.
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/1448689?fbclid=IwAR3XWqQyKw_vaEeDuvT7pQCqGQqLzOUcyxegHiq1vp7MpKdrmu4F9gS26UM
About Post Author





