Mihri Belli’ye ‘’O dağ köyleri, oraların insanları,değişmişlermiydi? Yarım yüzyıl ne de olsa uzun bir zaman’’dedim.
Belli’nin değerlendirmesi şöyle oldu.
‘’Uzun boylu değişmemişlerdi.Hele Smegada köyü hemen hemen hiç.Dağlarda açtıkları taşlı tarlalardan geçimlerini sağlıyorlar.Toprak da olsa yolların açılmış olması pazarla bağlarını geliştirmelerini sağlamıştı.Tütünün para etmesi onları bir ölçüde rahatlatmıştı.Eski mısır tarlalarını tütüne çevirmişlerdi.Elli yıl önce giysileri yerli dokuma şayaktandı .Şimdi ise şalvar üstüne kumaştan ceket giyiyorlardı.Gençler pantalonlu idiler,yaşlıların başında da takke eksik değildi.Ama yine de dağ köylerinin üvey evlat muamelesi gördüğü açık seçik ortadaydı.Gelmiş geçmiş bütün yönetimlerde o dağların Pomak köylülerinin kaderi hep böyle olmuştu.Osmanlı’da da böyle,Bulgar’da da böyle.Pomak olan, yani Slav ırkından olup Slavca konuşan bu halkı,Müslüman oldukları için Bulgar faşistleri ‘’Türk tohumu’’sayıyorlar ve eziyorlardı.Türkler’de ana dili Slavca olan bu halkı hiçbir zaman tümüyle kendilerinden saymamışlardı.Yunan hükümetleri de özellikle Türkiye’yle ilişkilerinin gergin olduğu dönemlerde azınlık aleyhtarı uygulamaya kalkışmaktan,geri durmamıştı.Ova köyleriyle hele turistik bir bölge olarak geliştirilmiş olan Thasos adasıyla kıyaslandığında bu gerçek hemen göze çarpıyor.’’
Milli Belli’nin 20/11/1996 ‘da Radikal gazetesinde cikan kısa röportajı.
Türkiye sosyalist hareketinin kurucu liderlerinden, enternasyonalist, devrimci Mihri Belli’nin cenazesi yarın (18 Ağustos perşembe günü 2011), ikindi namazının ardından, saat 16:30′da Şişli Camii’inde alınarak toprağa verilecek.
Mihri Belli, yoldaşları Şefik Hüsnü Değmer, Reşat Fuat Baraner ve Şevki Akşit’in de yattığı Feriköy Mezarlığı’na gömülecek.
About Post Author






Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.