Torbeş Kimliğinin Sosyolojik Değerlendirmesi

* Sn. Enes İdris’in ” Üsküp’te Yaşayan Müslüman Toplulukların Değerler Dünyası Üzerine Sosyolojik Bir Değerlendirme” adındaki makalesinin “Torbeş” maddesinden alıntıdır. Sn. İdris , Üsküplü Torbeşler üzerinden çeşitli kaynakların ışığında, bağımsız bakış açısını korumaya çalışarak, Torbeşlerin genel etnik kimlikleri hakkında ve diğer müslüman topluluklarla etkileşimleri hakkında bilgi vermektedir.
(…)
Üsküp, gerek dini, gerekse milli yapısı itibariyle farklılıkların oluşturduğu bir yapıya sahiptir. Farklı dine mensup olanların yaşamasıyla birlikte, buradaki dini yaşayışın, Ortodoks Hıristiyan ve Müslümanlar tarafından şekillendirildiği ve milletlerin farklılaşmasının özellikle bu iki din üzerinden gerçekleştiğini söylemek mümkündür.
Müslüman topluluğu oluşturan temel milletler nüfus çoğunluğuna göre Arnavutlar, Türkler, Torbeşler, Boşnaklar ve Çingenelerdir.

(…)
TORBEŞLER

Bunlar, Balkanlarda yaşayan, tüm Balkan devlet yönetimleri tarafından istismar edilen, hatta kimlikleri hakkında dahi kesin bilgiler bulunmayan bir topluluktur. Bu topluluk Makedonya’da Torbeş, Sırbistan’da Goran, Bulgaristan’da Pomak olarak bilinmektedir. Torbeşleri Slav kökenli Müslümanlar olarak görmek doğru olur.

Makedonya’da yaşayanlar genel olarak Makedonca konuşurlar. Fakat Arnavut ve Türklerle iç içe oldukları için her iki dili de konuşanları vardır. Torbeşler genel olarak kendilerini Türklere yakın görürler ve Türk olarak kabul edilmelerini isterler.

Torbeşlerin Arnavut olduklarına dair kabul görmeyen bir görüş de vardır. Bu görüşe göre, bu topraklar Osmanlı yönetiminden önce Sırp yönetimi tarafından yönetilirken bunlar Slavlaştırılmış, fakat Osmanlı’nın gelmesiyle birlikte Müslüman oldukları halde dillerini değiştirmemişlerdir.

Makedon devleti tarafından yürütülen demografik politikalar çerçevesinde Torbeşler, Makedon nüfusu içinde gösterilerek büyük bir haksızlığa maruz kalmaktadırlar. Resmen Makedon nüfusuna dâhil edildikleri için sayılarının ne kadar olduğu bilinmemektedir. Kendi ifadelerine göre Makedonya genelinde yüz ila yüz elli bin civarında Torbeş vardır.

Torbeşlerin etnik-kimliği konusunda bazı sorunlar yaşanmakta ve yoğun tartışmalar yapılmaktadır. Devlet nezdinde bunlar İslâmlaştırılmış Makedonlar olarak kabul edilmektedirler. Torbeşlere etnik kimlikleri sorulduğunda üç farklı cevap almak mümkündür.

Torbeşlere kendilerini nasıl tanımladıklarısorulduğunda karşımıza üç tip tanımlama ve yaklaşım çıkmaktadır:

a) Bunların bir kısmı kendilerini Türk olarak görür ve onun dışında bir kimlik kabul etmezler.

b)
Etnik kimlikleri konusunda hiçbir şey söylemeyen Torbeşler de bulunmaktadır. Bunlar farklı kimliklerinin farkında olduklarından dolayı daha çok sadece Müslüman kimliğiyle tanınmak istemektedirler.

c) Torbeşler arasında Makedon etnik kimliği kabul etmiş olanlar da vardır. Ayrıca etnik kimliklerini açıklamaktan çekinenlere yönelik eleştirilerde bulunmaktadırlar. Bu grup, devlet tarafından desteklenmekte ve devlet yardımlarıyla Makedon-Müslüman kimlik propagandası yapmaktadırlar. Bu gurubun gerçekleştirdikleri birçok faaliyetleri vardır. Bu faaliyetleri sonucu olarak da “Makedon Müslüman Dernek Birlikleri” kurmuşlardır. Bu dernekler Torbeşlere tavsiye olarak Makedon kimliğini empoze etmektedir.

***
Müslüman topluluklar arası ilişkiler, tarihî bağlar ve dinî aidiyetler sebebiyle çok iyi ve olumludur.Dinin bütünleştirici özelliğini bu topluluklar arasında görmek mümkündür. Fakat buna rağmen özellikle son dönemlerde artan milliyetçi şuurun bu ilişkilerde çözülmelere yol açtığını gözlemlemekteyiz.

Ticarî, kültürel ve dinî hayatla ilgili münasebetlerde bazı ufak tefek ayrımlar gözlemlense de genelde birbirine kenetlenmiş ve kardeşçe ilişkiler içerisinde olduklarını söylemek mümkündür. Bunun en büyük delili, dinî toplumsal organizasyonlar esnasında tarafların birbirlerine karşı sergilemiş oldukları iyi niyetler ve yardımlaşmaya dayalı tutumlardır.

Bu davranışların en son örneklerini Bosna, Kosova ve Makedonya savaşlarında hiçbir milliyet ayrımı yapmadan birbirlerine karşı uzattıkları yardım ve şefkat elinde görmek mümkündür.

Her ne kadar birbirlerine karşı olan bağlılıklar bu derece olumlu ise de, Türk-Arnavut milletleri dışında Müslüman toplulukların birbirlerinden kız alıp vermeleri istisnai bir durum arz etmektedir. Dinen bir sakınca görmeseler de, kültürel olarak buna karşı çıkmaktadırlar. Özellikle Boşnaklar ve Çingenelerle evlilikler yok denecek kadar azdır. Çünkü bu iki topluluk daha muhafazakâr bir yapıya sahiptir ve kendi kültürlerinin yozlaşmasından korkmaktadırlar.

Her ne kadar bazı Türk aileleri kendi kültürlerini koruma dürtüsü ve asimile olma endişesiyle diğer milletlerle evliliklere karşı çıksa da, en iç içe girmiş ve en fazla kız alıp verme durumları Arnavutlarla ve Türkler arasında olmuştur. Bu iç içelik ve yakınlaşma, bugün dünyanın yaşadığı çözülme sürecine ve etnik ayrışmalara büyük ölçüde mani olmaktadır.

2010 – Enes İDris 

About Post Author

Facebooktwitterredditpinterestlinkedinmail