POMAK DİLİNİN TARİHSEL ve MİTOLOJİK KÖKLERİ ÜZERİNE ARAŞTIRMALAR

 

POMAK DİLİNİN TARİHSEL ve MİTOLOJİK
KÖKLERİ ÜZERİNE ARAŞTIRMALAR

*
1 ”ANNO” 1 rakamı bilindiği üzere Pomakça’da ”Anno” olarak seslendirmektedir.

Bulgarca ve Slav dillerindeyse ”Adin” yada ”Edin” olarak kullanıldığı gözlemlenmektedir.

Adin kelimesinin gelişim süreci Tanrı Odin’in göstergesinden türemiş ve Pomakça’ya tanrının yüceliğini göstermek için TEK olarak geçmiştir.

Çoğunlukla ”Adinçek”, yani bir tanecik şeklinde betimlendiğini gözlemleyebilirsiniz.

Pomakça da sayı sayma sırasında ”Adin” yerine ”Anno” kullanılmaktadır.

Batı dil yapısına baktığımızda, Fransızcada ”Une”, İngilizcede ”One” şeklinde yazılır.

İngilizcede ”One” teleffuz edilirken bir V sesi duyarız.

Seslendirilme sırasında ağzınızı O şeklinde tutarak V sesini çıkarmanız durumunda asıl One yazımının doğru okunuşu çıkmaktadır.

Fransızca gibi batı dillerinde çoğunlukla sondaki harf okunmaz.

Pomak dil yapısında bunu gözlemleme şansımız, belli bir alfabe kullanılmadığı için pek mümkün değil.

Pomakça’da 1 rakamını, Slav dillerinde ki gibi değilde batı dillerinin kullandığı şekliyle kabul görmüştür.

Batı toplumlarında 1 rakamı genel olarak Tanrı karşılığı olarak kullanılıp, tanrının tekliğini gösterir, ‘AN, EN, UN, İN” haliyle sıkça karşılaşmaktayız.

Peki Türkçe dil yapısında neden 1 rakamı farklı bir şekilde ”BİR” şeklindedir.

Türklerin Şaman inanç biçimlerinde Tanrının tekliği 10 luk gösterge ile belirtilir.

Maya ve Astek yapılarına baktığınız zamanda, aynı yapısal durumu gözlemleyebiliriz.

Tanrı kavramının teklik olgusu Türkçe’de 10 rakamına karşılık ON şeklinde belirtilir.

Şimdi sizden ricam, bu benzer durumun ses olarak kulağınızda netleşmesi açısından, hızlıca Türkçe rakamları seslendirin.

10 rakamına gelince İngilizce’de ki 1 rakamının sesini çıkaracağınızı fark edeceksiniz.

O harfi söylendiği sırada gizliden bir V sesi çıkar.

ANNO kelimesinin kullanımındaki rakamsal değeri 1, peki neden POMAK toplumu Slav dillerindeki kullanımı değilde batı dillerindeki kullanımı tercih edip belli bir farkındalık yaratmıştır.

Sanırsam sayısal değerlerle birlikte tanrıyı göstermek yerine tanrısal olarak tekliğini ayrıştırmak istemelerinden kaynaklı.

Bir başka savunma durumuda farklı bir etnik yapıya sahip olduklarını gösterme ihtiyacı duymaları gibi gözükmektedir.

Bilindiği üzere Batı toplumları Birincisi eski yerleşimciler ve Orta Asya’dan Kavimler göçü sırasında gelenlerle oluşmuştur.

Avrupa ve Slav halkının farklılıkları bu durumlardan oluşmuş gibi duruyor.

İki farklı toplumun kültür ve kaynaşmasından kaynaklı ortak bir çok şey etkileşim göstermiş yeni ortak kültürlerlerin oluşumuyla yeni topluluklar oluşmuştur.

Peki bu küçük farkların günümüze kadar gelmesindeki asıl amaç nelerdir.

Fransa ve İngiltere gibi bölgelerde ONE gibi UNE gibi teleffuz edilirken alt kısımlara inildikçe ADİN, EDİN, ODİN şeklinde ortaya çıkıyor.

Peki Pomak dilinin içinde neden ANNO şeklinde saklı kalmıştır.

Bulgarca dilimizde olmasına rahmen ADİN şeklini de kullanmamıza rahmen rakamsal olarak 1’in karşılığının kabulu ANNO olmuştur.

Bu noktadan bakıldığı zaman Pomakların Bulgar toplumundan farklı bir toplumsal yapısına sahipliği gözükmekte gibidir.

Slav toplumlarından değil de daha çok Batı toplumlarının eski formlarına uygun bir yapısı gözüküyor.

Aynı kurguyu Ukrayna halkının Rus halkından farklı bir antrorpolijik yapısıyla ve dillerinin birebir örtüşmemesinde de gözlemlenebilir.

Belki de Avrupa Birliğinin, Ukrayna’yı Rusya’dan koparıp Avrupa toplumlarında birleştirme düşüncesi bu akrabalık ilişkisi üzerinden oluşmaktadır.

Bahsetmek istediklerimden biriside POMAK toplumunun Bulgar toplum antropolojik yapısındaki farklarla da gözlemlenebiliyor olması.

Kültür beznerlikleri olmasına rahmen değişimlere uğrayarak kabul görmüştür.

Örneklem olarak Gayda Pomak toplumunda farklı, Bulgar toplumunda farklı şekilde geliştirilerek kullanılmaktadır.

Bugün Pomak toplumunun kavimler göçü yada bir başka süreçte, Orta Asya’dan geldiğine dair söylevler vardır.

Bu olasılıklar dahilindedir ama Bulgar toplumunun bir parçası olduğuna dair her hangi bir ortaklık gözükmemektedir.

O yüzyıllarda Hıristiyanlığın büyüme sevdasıyla birlikte yaşanan pagan katliamından dolayı, Avrupa’da ki Paganlar, Orta Asya’dan gelen Şaman Bolkarlılarının bulundukları bölgeye göç etmişler gibi duruyor.

Bulgar haklının BOLKAR Türklerinden olduğu söylevi kullanılarak POMAKLAR Müslümanlaşan Bulgarlar olgusuyla, yine bir TÜRK kimliği içine çekilmeye çalışılmaktadır.

Müslümanlığı seçme sebepleri, Bulgar toplum yapısından farklı olduklarını belirtmek için seçilmiş gibidir.

Hatta Türkçe’yi Rodoplarda öğrenmeme sebepleride Türklerden de farklı bir kimliksel korunma ihtiyacından oluşmuş gibi gözüküyor.

Olaya günümüze göre değil Rodopların Osmanlı toprakları olduğu dönemlere göre bile değerlendirebilirsiniz.

O yılalrda bile Müslümanlığı kabule den Pomaklar Türkçe’yi öğrenmemişlerdir.

Bu teoriye göre ve antropolojik yapıya bakarsak Bulgar toplumunun Türk kimlik yapısıyla örtüştüğünü çok fazlaca göreceksiniz.

Bulgar kimliğindeki çekik gözlülük en başlıca göstergelerden biridir.

POMAK kimlik yapısında bu durum pek gözlemlenmemek tedir.

Hatta Yunan alfabesinden üretilen Kiril Alfabesi, o bölgedeki yaşayan Bolkarların Türkçe seslerinin alfabeyle gösterilmek için sağlanmış olabilir.

Günümüzde Asya’da bulunan bir çok TÜRK devleti hala KİRİL alfabesi kullanmasının sebebi bu temel noktadan oluşuyor.

Türkiye’de kullanılan Latin alfabesi içerisine Ç Ş Ğ harfler Kiril alfabesindeki seslerin karşılığı için konulmuş gibi duruyor.

Temel noktadan bakılırsa dili incelerken en büyük düştüğümüz hata alfabeye bakmamızdır.

Hatta alfabeler üzerinden, toplumların hangi ırksal forma ait olduklarını bile belirlemeye çalışmaktayız.

Asıl bakılması gereken çıkan sestir.

Dillerdeki gelişim ve değişimde.

Başka bir toplumun o dili öğrenirken sesine değilde alfabedeki göstergeyi kendi dilinin alfabesinin göstergeleriyle söylemlendirmesiyle oluşmuştur.

Bir alfabesi olmayan toplum kendi öz seslerini ve dil yapısını daha uzun zaman koruyabilmektedir.

O dili öğrenecek kişi elinde bir alfabe olmadan sadece sesleri duyarak en iyi telaffuzu çıkaracak ve bu sayede öğrenilen dil en doğru şekilde öğrenilmiş olacaktır.

Pomakça’da kendi dil yapısındaki sesleri uzun süre koruyacak gibi duruyor.

Sevgilerimle…

.

*
Murat Sebah

About Post Author

Facebooktwitterredditpinterestlinkedinmail